Doğu Anadolu bölgesinin önemli kentlerinden biri olan Van, medeniyet ve kültürel anlamda gelişmiş, tarihi eskilere dayanan bir şehirdir. Doğudan İran, Batıdan ise Van Gölü ile çevrili olan şehir, kedisiyle ünlü, doğal güzellikleriyle cazibedar bir şehirdir. M.Ö 5000 yıllarında kurulan şehirden pek çok medeniyet ve uygarlık geçmiştir. İlk dönemlerden son zamanlara kadar önemli bir geçiş güzergahı olması, kentin her dönem değerli olmasını tetikleyen nedenlerdir.
Van, tarihin çok uzun dönemlerinden günümüze kadar gelen bir şehirdir. Urartulardan çok daha öncesine (Neolitik Çağ’a) uzanan bir geçmişe sahip olmasına rağmen en parlak dönemlerini Urartular döneminde yaşamıştır. Bu dönemde kale, tapınak, kaya mezarı, toprak ve madeni eserlerle Van’ın zenginleşmesini sağlayan Urartular, uzunca bir zaman şehirde hakimiyet sağlamışlardır.
M.Ö 500’lü yıllara kadar Urartuların hakimiyeti altında kalan Van, Urartuların yıkılmasından sonra bir süre geçiş güzergahı olarak kullanılır, daha sonra Vaspurakan Krallığı’nın hakimiyeti altına girerek yeniden altın çağlarını yaşamaya başlar. Mimari eserler ve kültürel gelişmeler açısından bu dönemlerde bir hayli zenginleşen şehirde, bu döneme ait birçok eser bulunmaktadır. Şehrin en eski yapılarından biri olan “Akdamar Kilisesi” de bu dönemlerde yapılan bir mabettir.
11. yüzyıla gelinceye kadar çok farklı medeniyetlerin hakimiyetine giren Van, Türklerin buraya gelmesinden sonra (Malazgirt Meydan Muharebesi) Selçukların egemenliği altına girer. Bu dönemlerde de yine şehir kültürel, ekonomik ve mimari anlamda birçok zenginliğe ulaştırılır ve daha sonra İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler gibi medeniyetlerin egemenliği altına girer.
Tarih öncesi dönemlere kadar uzanan bir geçmişe sahip olan Van, sahip olduğu mağaralar ve diğer alanlarıyla bu detayı gözler önüne sermektedir. Son olarak Safevilerin egemenliğine giren şehir, bu dönemden sonra Osmanlı hakimiyetine girer, bu dönemde de yine zengin alanlara ve kültürel değerlere sahip olmasıyla kendini tanıtır.
Şehir, her dönem ve uygarlıklar döneminde parlak bir kent olmayı sürdürmeyi başarır fakat I. Dünya Savaşı sırasında Rusların işgali ve Ermenilerin ayaklanması ile şehir tahribata uğrar. 2 Nisan 1918 yılına gelindiğinde şehir Ruslardan ve Ermenilerden temizlenerek yeniden Türk topraklarına dahil edilir.
Derin tarih sayfalarına tanıklık eden yönleri ile Doğu Anadolu bölgesinin önemli bir merkezi olmayı başaran Van ili, gezilecek ve görülecek yerleri ile dolu doluya tatil yapılabilecek bir yerdir.