Kuzey Afrika’da yer alan Tunus, geçmişi ve bugünü ile önemli bir ülkedir. Akdeniz iklimi, Osmanlı mirası ve Roma’nın geçmiş dönem izlerinin görüldüğü Tunus, değişik bir destinasyon arayışı içinde olanlar için kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor. Hem Afrika’nın etkisini hem de Akdeniz iklimini bir arada yaşamak isteyenler, Tunus’un özel iklimi ile neşe bulabilir, farklılıkların yaşandığı ülkede hoşça vakitler geçirebilirler.
Küçük olmasıyla birlikte gelişmişlik açıdan fevkalade önde gelen bir yer Tunus, dünyanın en büyük mozaik müzesine ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte UNESCO (Dünya Mirasları Listesi)’da yer alan sekiz noktasını ziyaret etmek, Tunus’ta geçirilecek güzel vakitlere farklı renk katacaktır.
Doğal güzellikleri bakımından bir hayli zengin olan Tunus’ta yapılacak en güzel şeylerden biri palmiye ormanlarında bisiklet sürmek, Akdeniz manzarasına karşı çam fıstıklı naneli çay içmektir. Doğrusu bu keyfi yaşadığınızda Tunus’un yükselen değerlerini çok daha iyi anlayacaksınız.
Kültürel değerler açısından bir hayli zengin olan başkent Tunus, dünyanın en büyük mozaik müzesi olarak kabul edilen Bardo’ya ev sahipliği yapmaktadır. Bu müzenin büyüklüğü, öylesine bir büyüklük değil. Zira içerisinde Roma döneminden İslamiyetin, Hristiyanlığın ve daha birçok medeniyet ve dinin geçmişten günümüze gelen eserleri ile dolu bir yerdir. 4 bin 700 mozaik parçasının sergilendiği Bardo’da, Roma Afrika’sı villalarına ait mozaikler, Hüseyinoğulları Hanedanı’nın 18. Yüzyıldan kalma sarayın güzelliği ve daha birçok önemli eser bulunmaktadır.
Daha da geçmiş dönemlere kadar uzanan dönemlere ait mozaiklerin sergilendiği müzede, 3. Yüzyıldan kalma olağanüstü olarak kabul edilen ‘’Deniz Tanrısı Neptün ve 56 Madalyon’’ mozaiği, dünyada başka bir örneği bulunmayan şair Virgilius’un portresi gibi önemli eserler de yine müzede inceleyebileceğiniz antik değerlerdir.
Berberiler, Afrika kıtasının en sıra dışı gelenekçileri olarak tanınan kavmidir. Bu kavmin yaşadığı Sahra çölü, tüm güzelliği ile günümüz turizm dünyasına ev sahipliği yapmaktadır. “Büyük Çöl” olarak da adlandırılan Sahra’nın kuzey kıyılarında yer alan Douz ve Tozeur safarinin başlangıç noktasıdır. Burada aynı zamanda Tunus’un otantik ve en eski festivali de her yıl icra edilmektedir. Gezi dönemini Aralık aylarına denk getirdi iseniz kesinlikle festivale katılmanız önerilir.
Tunus, tüm ihtişamı ve tarihi geçmişi ile turistlere doyurucu bir tatil vaat eden bir yerleşim yeridir. Tarihi ile ön plana çıkan ve sahip olduğu değerleriyle hayranlık uyandıran kentin önemli bir diğer yönü de sahip olduğu Akdeniz plajlarıdır. Uzunca kumsallara sahip olması, Hammamet gibi hoş bir yeri barındırması, turistlerin yaz aylarında buraya akın etmesinde büyük bir etkiye sahiptir.