Dalmaçya’nın tam ortasında yer alan Split, Hırvatistan’ın en büyük ikinci kentidir.
Şehir geçmiş bakımından, Hırvatistan’ın en eski yerleşim yerleridir. Adriyatik Denizi’nin doğu yakasında, bir yarımada üzerine kurulu olan şehirde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında şehrin 2600 yıl öncesine kadar dayandığı buluntulardan tespit edilmiştir.
Split Limanı, aynı zamanda şehrin hemen açıklarından başlayarak Adriyatik Denizi’nin tüm adalarına ulaşımı sağlayan bir liman görevi de görmektedir. Birçok yönüyle incelenmeye değer güzellikler sunan Split, gezip görülecek çok sayıda yere de sahiplik etmektedir.
Kültürel anlamda uzun bir tarihe sahip olan Split’de kültürel değerleri en çok yansıtan yerlerden biri “Mestroviç Galerisi”dir.
I. Dünya savaşında heykeltıraşlıkla dünyaya nam salan Ivan Mestroviç adına yapılmıştır. Sanatçının eserlerinin sergilendiği galerinin bahçesinde de yine çarpıcı detaylar yer almaktadır.
Kiliseler, Split kentinin kültürel geçmişini en iyi koruyan yerlerdir. Marjan bölgesinde yer alan St Nikola na Gori Kilisesi, 13. Yüzyıldan günümüze kadar ulaşmayı başarmış yerlerdendir. Bunun haricinde St. Jeronimus, Gospe od Betlema, Dobrog Svita, Gospica Kiliseleri de yine Marjan bölgesinde, kentin sembolik kültürel değerlerinden bazılarıdır.
Split kent merkezinde yer alan ve 19. Yüzyıldan günümüze ulaşan tiyatro binası da kentin önemli kültürel değerlerinden biridir. 1954 yılından beri yaz festivallerinde kullanılan bina, drama, bale ve opera etkinliklerine de sahne olan en önemli kültürel yerlerden biridir.
Kentin geçmişini ve kültürel değerlerini yansıtan detayları görmek isteyenler için gidilmesi gereken en önemli yerlerden biri “Split Arkeoloji Müzesi”dir. Bu müze, Hırvatistan’ın en eski müzesidir. Roma koloni kentleri Salona ve Narona’da yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında elde edilen buluntular burada sergilenmektedir.
Eğlence yönüyle de değerlendirilebilecek Split kentinde, deniz, kum ve güneş üçlüsünün keyfini yakalamak, gece hayatının ritmine ayak uydurmak sıradan şeylerdir. Ancak bunun yanında bir de doğayla baş başa kalmak isteyenler için de güzel alanlara sahiplik etmektedir. 109 km. boyunca uzanan “Krka Ulusal Parkı” söz ettiğimiz alanların en büyüğüdür. Yürüyüş, tırmanış ve yüzme için en güzel alanlara sahip olan park, sizin de hoşunuza gidecektir.