Suriye ile Irak sınırlarında yer alan Güneydoğu’nun tarihi kenti Şırnak, aslında çok uzun zamanlar öncesine dayanıyor. Ancak şehir olduğu 1990 yılından sonra “Namaz Dağı” yamacına kurulan şehir, yeni yüzüyle tanışmış. “Nuh Tufanı” ve Nuh’un gemisinin Şırnak’ta yer alan Cudi Dağı üzerinde durduğunun bilinmesiyle “Şehri Nuh” isminin verildiği ve bu isimden de “Şırnak” isminin türediği söylenmektedir. Medreseleri ve değişik yapılanmasıyla dikkat çeken şehir, gezilecek yerlerle dolu olsa da günümüz olaylarından dolayı turizm dünyasınca pek rağbet görmeyen şehirlerimizden biri haline gelmiştir.
Şırnak’ın tam olarak hangi dönemlerden geldiğini kestirmek güçtür. Zira Hz. Nuh döneminde yaşanan tufanda Nuh’un gemisinin Cudi Dağı’nda durmuştur. Bu bağlamda bakıldığında insanlık tarihinin ilk dönemlerine kadar uzayan bir geçmişi olduğunu söylemek gerekiyor.
Şırnak, tarihin derin sayfalarında önceleri "Şehri-Nuh" ismiyle anılıyor, daha sonraki dönemlere gelindiğinde “Şernağ” olarak anılmaya başlıyor ve bunun akabinde halk arasında telaffuz değişiminin etkisi ile bugünkü adını almaya başlıyor.
Tarihçilerin verdiği bilgilere göre ve Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” adlı eserinde, Şırnak’ın Nuh tufanından öncesinde de var olduğu bildirilmektedir. Cizre ise tufandan sonra sıcaktan korunmak için yerleşim yeri haline gelmiştir.
Şehrin ilk kurucularının Guti İmparatorluğu olduğu bildirilen kaynaklara göre, bu egemenliğin arından sırasıyla; Babil, Med, Asur, Sasani ve Osmanlı devletinin hakimiyeti altına girmiştir. 1990 yılına kadar Siirt’e bağlı bir ilçe iken bu dönemden sonra çıkartılan bir karar ile Şırnak il statüsüne ulaşmıştır.
Şırnak’ın tarihi irdelendiğinde, Guti İmparatorluğu’ndan sonra şehir, I. Babil Devleti’nin idaresine giriyor, bundan sonraki dönemde (M.S. 1595) Arapların himayesi altına giren şehir, 1627 yılında Osmanlı Devleti’nin himayesi altına girmiştir. Bu dönemde Fransızlara karşı verilen Milli Mücadelede adından sıkça söz ettiren Şırnak, büyük gayretler gösteriyor.
Cizre’nin İslam’ı seçmesinden sonra “yarımada” anlamına gelen “Cezire” adını almış, uzun süre bu isimle anılmaya başlamıştır. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde “Cizre” adını almıştır.
Tarihi ile hayretlik uyandıran Şırnak, gezilmesi ve görülmesi gereken tarihi eserlerle dolu bir şehirdir. Merkezinden ilçelerine kadar her taşın altından farklı bir tarihi ize rastlamanın mümkün olduğu şehir, doğal alanlarıyla da görülmeyi hak eden bir yerdir.