Karadeniz kıyısında, Türkiye’nin hemen yanı başında yer alan Batum, Acara Özerk Cumhuriyeti’nin merkezidir.
Tarihi olarak uzun bir döneme tanıklık eden kent, ilk olarak Yunan Kolonisi olarak kurulmuştur. 17. Yüzyılda Osmanlı egemenliği altında kalan şehir, daha sonra Rus İmparatorluğunun egemenliğine girmiştir. 1918 Nisan ayında Brest Litowsk antlaşması ile yeniden Türiye sınırlarına dahil edilen kent, 18 Mart 1921 yılında Acara’nın başkenti olarak Sovyetler Birliği’ne geçmiştir.
Turizm noktasında tercih edilen Batum, Gürcistan’ın en büyük liman kentidir. Azeri Petrolünün dünyaya yayılmasında da kilit noktadır. 122 bin nüfusa sahip olan Batum, yaz ayları geldiğinde turist akınına uğrar ve bu sayıyı dörde katlayarak 400 bin dolayında bir nüfusa ulaşır.
Kültürel anlamda farklı kültürleri bir araya getiren Batum’da tiyatro, kentin en önemli kültürel değerlerinden biridir.
Şehir merkezinde bulunan “Şevavadze Devlet Drama Tiyatrosu” (The Chavchavadze State Drama Theatre), kentin en önemli alanlarından biridir. Rus mimarisini yansıtan önemli örneklerden biri olan tiyatro binasının duvarları Telengatov and Khalatov tarafından resimlerle bezenmiştir. 1982 yılında inşa edilen “Demir Tiyatro” (Iron Theatre) da yine Batum’un kültürel değerlerinden biridir.
Rustavelli Caddesi üzerinde yer alan “Lado Gudiaşvili Resim Evi” kültürel anlamda görülmesi gereken en önemli sergi alanlarından biridir. Ünlü isimlerin resim ve heykelleri burada sergilenmektedir. Yine kentin müzeler bakımından da zengin bir alana sahip olduğunu söyleyerek kültürel değerlerinden söz etmek gerekiyor. Batum Sanat Müzesi ve Khariton Akhvlediani Devlet Müzesi, kentin en önemli müzelerindendirler.
Bir de şehre gittiğinizde, seslerin yükseldiğini fark edeceksiniz. Herhangi bir enstrüman kullanılmadan yöresel türkü söyleyen şarkıcıları, zamanınız varsa dinlemenizi öneriyoruz.