Güneydoğu Anadolu bölgesinin tarihi bir o kadar da kültürel bakımdan uzun bir geçmişe sahip olan kentlerinden biri olan Batman, sıcak iklimi ile dikkatleri üzerine çeker. Bir yandan Dicle Nehri kolları arasında kalan şehir, öte yandan Batman Çayı ile Garzan Çayları arasındaki havzada konuşlanır. Aslında bu üç su birbirine bağlantılı şekilde Diyarbakır’da birleşirler. Kentin doğal görünümüne en çok renk katan yerler de bu üçlü bölgedir diyebiliriz. Batman, kayalık ve mağaralarla dolu bir kenttir. Araştırmacılara göre kentte 4.000’den fazla mağara bulunuyor. Kimi mağaralar tarihi bakımdan da önemli bir konuma sahiptir. Güneydoğu’nun bu sıcak iklime sahip şehrinde, son zamanlarda “Hasankeyf” kendinden söz ettiren turistik bir yer olmuştur. Zaten şehre gezi için gitmiş iseniz, kesinlikle buraya uğramadan dönmemenizi öneriyoruz.
Tarihi Sümerlere kadar uzanan Batman’da İluh Tepesi’nde bulunan kalıntılar, şehrin geçmişine tanıklık etmektedir. Şehrin kurulduğu yer, bataklık olduğu için dönem dönem yer değiştirmiş ve inanışa göre şehrin asıl isminin “Batmak” teriminden geldiği ileri sürülmektedir. 12 bin yıllık uzun bir tarihe ev sahipliği yapan Batman, bir anlamda bölgedeki en eski yerleşim yeri olarak bilinen Çatalhöyük ezberini bozmaktadır. M.Ö. 10.600-10.000 yıllarına dayanan hayvan figürleri ve yine bu dönemlerden kalma mağaradaki izler, şehrin geçmişinin Çatalhöyük’ten çok daha öncesine dayandığını göstermektedir.
Tarihin en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu kanıtlayan bir diğer detay ise Batman'da bulunan Çayönü ve Hallan Çemi Höyüğü'ndeki kalıntılardır. Bu kalıntılardan da anlaşıldığına göre Batman, tarihin en eski yerleşim yerlerinden biridir.
Güneydoğu Anadolu bölgesinin kadim şehri Batman, tarihi geçmişinin yanında sahip olduğu kültürel değeri ve geleneksel yaşam tarzı ile incelenmeye değer bir şehirdir. Gezilecek yerler bakımından zengin olması ve turistlerin dikkatini çekmesi şehirde gezinti yapmak için birer neden olarak kendini göstermektedir.