İç Anadolu bölgesinde yer alan ve stratejik konum açısından ülkemizin en önemli şehri Ankara’dır. Türkiye’nin başkenti Ankara, Bolu, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray, Konya ve Eskişehir illeri ile çevrilidir. Kültürel anlamda, etkinlikle anlamında ve tarihi anlamda oldukça önemli bir konuma sahip olan şehir, medeniyet ve uygarlığıyla da incelenmeye değer şehirlerden biridir.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaparak günümüze kadar gelen Ankara, hem geçmiş dönemlerin hem de yakın dönemlerin önemli bir şehri olarak kendinden söz ettirmeyi başarmıştır. Bazı kaynaklarda M.Ö 2000’li yıllarda Anadolu’da etkileri görülen Hititlerin Ankara’yı kurdukları yönünde bilgiler yer alsa da Hititlilere ait izlerin kentte bulunamadığını söylemek gerekiyor. Frgilerin Hitit medeniyetini ortadan kaldırılmasından sonra Ankara’yı kurduklarına ilişkin aktarılan rivayetler daha kuvvetlidir. Zira Ankara’nın kurucusunun Kral Midas olduğu söylenmektedir.
Şehir, günümüzde olduğu gibi geçmiş dönemde de cazip bir yerleşim yeri olduğu için medeniyetler arasında sürekli el değiştirmiştir. Friglerden sonra Lidyalılar, Persler ve Perslerden sonra Büyük İskender’in hakimiyet sağladığı Ankara, M.Ö 278 yılında Orta Anadolu’yu kuşatan Galatyalılar tarafından ele geçirilmiştir. M.Ö 25 yılına gelindiğinde Roma İmparatorluğu şehrin hakimiyetini eline almış, bu dönemden sonra Cermen Kavmi tarafından ele geçirilmiş, bu süreci kısa süreliğine de olsa Arap hakimiyeti takip etmiştir.
Önemli medeniyetlerin gelip hüküm sürdüğü Ankara, 11. Yüzyılda Bizanslıların egemenliği altına girmiş ve yönetim merkezi haline getirilmiştir. 1073 yılına gelindiğinde Sultan Alparslan’ın Malazgirt Zaferi’nden sonra Ankara, Türk topraklarına dahil edilmiş,1403 yılında ise Osmanlı hakimiyetini kabul etmiştir.
Ticaret ve sanayi bakımından gelişmiş bir şehir olmasının yanında bir de turistik alanlara da sahip olması, şehri daha bir cazip hale getirmektedir. “Kızılcahamam” ilçesinin tarihi geçmişi, kaplıca ve doğal güzellikleri kesinlikle şehirde görülmesi gereken yerlerdendir. Yine şehrin kendinden söz ettiren ve tarihi bakımdan oldukça uzun bir tarihe dayanan “Beypazarı” ilçesinin güzellikleri de incelenmeye değerdir. Burada yer alan müzeler, “Beypazarı Konakları” görülmesi gereken alanlar arasında yer almaktadır. Ankara gezilecek yerler noktasında da yine tercih edilebilecek güzel mimariye sahiptir. Doğal güzellikleriyle ilgi çeken şehirde en önemli yer “Tuz Gölü” dür. Ülkenin tuz ihtiyacını büyük oranda karşılayan göl, doğa turizmi bakımından da önemli bir yer tutmaktadır.
Kültür & Eğlence
Kültürel açıdan bir hayli gelişkin bir şehir olarak kendini gösteren başkent Ankara, her ne kadar siyasi ve politik konularda daha fazla kendinden söz ettirse de sahip olduğu kültürel miraslar açısından da önemli bir şehirdir. Zira kentte düzenlenen festival ve etkinlikler, şehrin sahip olduğu değerleri en iyi şekilde yansıtmaktadır. Ankara Film Festivali, Ankara Müzik Festivali ve Ankara Caz Festivali, başkentin önemli kültürel etkinliklerindendir.
Ankara’nın tarihi geçmişinden günümüze kadar gelmeyi başaran kültürel değerleri, şehri tanımak adına incelenmesi gereken değerlerindendir. “Ankara Etnografya Müzesi” şehrin yaşam şeklini anlamak adına kesinlikle ziyaret edilmesi gereken yerlerindendir. Müzede, şehir kültürünü yansıtan resimler, mumyalar ve kullanılan ev eşyaları sergilenmektedir.
“Anadolu Medeniyetler Müzesi” ziyaretinde hem Ankara hem de İç Anadolu medeniyetlerine dair bilgileri bulabileceksiniz. Başında da dediğimiz gibi stratejik bakımdan özellikle Cumhuriyet dönemi ve sonrası için önemli bir konum haline gelen Ankara’da “Kurtuluş Savaşı Müzesi” gezinizde hem kültürel geçmişini hem de şehrin önemli yönleri hakkında bilgi alacaksınız.
Gece hayatının da yoğun bir şekilde görüldüğü şehirde eğlence yönü oldukça ağır basmaktadır. “Ankara Havası” oyunlarıyla sabahın ilk saatlerine kadar eğlenebileceğiniz çok sayıda mekan sizi bekliyor olacaktır.