Angola uzun yıllar boyunca Portekiz sömürgesine maruz kalan bir ülkedir. Bağımsızlığının ardından 18 bölgeye ayrılarak yönetilmeye başlanan Angola’nın başkenti Luanda’dır. Tropikal iklim özelliği taşıyan ülkeye, yağışların az olduğu aylarda Mayıs-Ekim aralığında seyahat etmek doğru bir seçim olacaktır. Pek çok farklı etnik gruba ev sahipliği yapan ülke, ziyaretçilerine farklı kültürlerin yaşam tarzını tanıma imkânı sunuyor.
Ülkede kurulan pazarlarda sevdiklerinize hediye alabileceğiniz yöresel objeler yer alıyor. Her yıl ağustos ayında ülkede düzenlenen festivaller, ülkeyi ziyaret edenlerin eğlenceye doymasını sağlıyor. Luanda Kutsal Kurtarıcı Katedrali mimarisiyle görenleri büyüleyen bir yapıya sahip Katolik kilisedir. Ülkenin en önemli turistik yapılarından biri olan kilise tarih ve mimari severlerin ilgisini üzerinde toplamayı başarıyor.
Saint Mugiel Kalesi de yine tarih severlerin uğrak noktalarından biri haline gelmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılan kalenin içerisinde pek çok heykel ve tarihi eserler sergilenmektedir. Bu müzeyi gezerek ülkenin tarihini daha yakından tanımanız mümkündür. Ülkenin başkentine 2 saat mesafede bulunan Kalandula Şelaleleri de görkemi ve cazibesiyle görenleri etkileyen bir yapıya sahiptir. Bu büyük şelalenin akış şekli görenleri kendine hayran bırakmayı başarmaktadır.
Dağcılık sporu ile ilgilenenlerin uğrak noktası ise Miradouro Da Lua’dır. Buradaki uçurumlar pek çok film de sahne olarak kullanıldığından ziyaretçilerin dikkatini üzerine çekmektedir. Ülkeye ziyaretiniz esnasında Tundavala sarp dağlarında manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Ülkeye vizesiz gidilebiliyor olması da ziyaretçilerin seyahatini kolaylaştıran etkenler arasında yer alıyor. Türkiye’den direkt uçuş seferi bulunmayan ülkeye aktarmalı bir şekilde uçak bileti bulmanız mümkündür.